Şeker, şeker pancarı ya da şeker kamışı bitkilerinden elde edilen tatlandırıcı bir maddedir. Genelde iki farklı şeker türü bulunmaktadır. Bunlardan ilki glikoz şekeri yani kandaki şekerdir. Bir diğeri ise Fruktoz vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için kullandığı şekerdir. Doğal ve sağlıklı olan fruktoz şekeri, birçok meyve ve sebzelerde bulunmaktadır. Rafine şeker ve birçok besinin içeriğinde bulunan fruktoz şeker, karaciğer tarafından metabolize edilmektedir. Böylece karaciğer daha fazla çalışıyor ve zaman içerisinde ciddi hastalıklara yol açmasına sebep oluyor. Fakat bunların yanı sıra, kaliteli karbonhidrat diye adlandırılan tahıllar ve baklagillerden alınan şeker ise sadece glikoza dönüşerek vücudunun her hücresinde kullanılıyor. Bu türden kullanılan besinler, rafine şeker ve fruktoz şurupları gibi içeriği boş olmayıp hem vücudunuzun ihtiyacını karşılamaktadır hem de vücudunuza zarar vermemektedir. Böylelikle hem sağlığınızı hem de kas gelişimini etkilememesi adına, rafine şekerleri tüketmemeye özen gösterebilirsiniz.
Rafine şeker kan şekerini hızlı bir şekilde yükseltip düşüreceğinden ani açlık krizlerine neden olabilir. Ayrıca leptin direnci oluşturarak iştahını kontrol altında tutmanı zorlaştırır.
Yüksek şeker tüketiminin zararları arasında karaciğerin yağlanmasına neden olması yer alır. Vücuda giren glikozun karaciğerde glikojen olarak depolanması ile beraber karaciğere gereksiz yük biner. Karaciğerin zarar görmesi sonucunda siroz gibi yaşamsal riski olan hastalıklar ortaya çıkabilir.
Şeker açısından yüksek besinler obezite ile beraber yüksek tansiyon ve kolesterole de neden olabilir. Özellikle ekstra şeker ile tatlandırılan içecekler ise atardamar tıkanmasına neden olabilir. National Institutes of Health tarafından 30.000 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, yüksek miktarda rafine şeker tüketenlerin kalp krizi geçirme riskinin %38’e kadar arttığı tespit edilmiş.
Rafine şeker vücuda alınan vitamin ile minerallerin emilimini azaltabilir. Özellikle bağışıklık sisteminde büyük bir rolü bulunan C vitamini ile şeker moleküllerinin birbirine benzemesi, C vitamininin işlevini yerine getirmesini zorlaştırır. Vücutta bulunan rafine şeker bakteri ve virüslerin çoğalabilmesi için uygun bir ortam oluşturarak bağışıklık sistemini zayıflatır. Bu nedenle vücut hastalıklara açık hale gelir.
Şeker tüketimi vücudun ihtiyaç duyduğu suyun alımını zorlaştırır. Bu durumdan doğrudan etkilenen cilt kısa süre içerisinde kuruyarak pullanır. Hassaslaşarak dış etkenlere karşı açık hale gelen ten kuruyarak çatlayabilir. Ayrıca vücuda yüksek miktarda rafine şeker alımı proteinlerin yapısının bozulmasına neden olur ve cilt sıkı, parlak görünümünü kaybeder.
Fitness ile ilgilenen birçok kişi kas kütlesini arttırmak veya kas yapısını korumak için endişelenmektedir. Bu endişe sizi doğru beslenme veya doğru besinleri tercih etmeye yönlendirecektir. Böylece tercih edeceğiniz besinlerin içeriğinde, hangi şeker türünün yer aldığını bilmeli ve doğal şeker kaynaklarını tercih etmelisiniz.
Kas gelişimini direkt etkilemese de günlük iştahınızı, vücudun hastalıklara karşı direncini etkiler. Bunların yanı sıra antrenmandan önce tüketildiğinde ise kan şekerindeki oynamalar hızlı olacağından çok sağlıklı olmayacaktır. Bunun için ne kadar sağlıklı besinler tüketseniz de, antrenmana başlamadan 1-2 saat öncesinde tüketmelisiniz.
Kandaki şeker seviyesini dengeleyen insülini temin etmek için meyve, baklagil, kuru meyve vb. ürünler tüketilebilmektedir. Bununla birlikte bu ürünlerinde tüketim sınırı bulunmaktadır, aksi halde insülin dengesinin bozulmasına ve insülin direnci gelişmesine sebep olabilir.
Eğer şekere sıklıkla ihtiyaç duyan, şekerli tüketerek öğün atlayan ya da şeker-tatlı krizleri olan biriyseniz kan ve hormon değerlerinizi ölçtürerek beslenme uzmanlarından tavsiye almanız doğru olacaktır. Bununla birlikte spor yaparken doğru beslenme ve doğru miktarda şeker tüketimi için, sporcu beslenmesi uzmanlarına danışabilirsiniz. Size uygun doğru miktarda tüketimini ayarlamak ve dengeli bir beslenme planına uymak için bu gereklidir.