Günlük hayatımızda bizi çokça zorlayan konulardan birine değinmek istiyorum. Kimi zaman fiziksel olarak değil duygusal açlığımız ile yemek yeme davranışı sergiliyoruz. Peki neden, gelin birlikte inceleyelim.
Duygusal açlık aniden ortaya çıkarken, fiziksel açlık yavaş yavaş ve sakin gelişir aynı zamanda ertelenebilir. Bizler vücutlarımızda ortaya çıkan hislerle baş etmek, farkına varmak, dinlemek yerine bu hisler yiyeceklerle örtbas etmeye çalışıyoruz.
Hepimiz birbirimizden farklıyız ve hepimizin farklı boşlukları var. Gecikmiş deneyimlerimizin, genetiğimizin, düşüncelerimizin, inanç kalıplarımızın ve davranışlarımızın harmanlanmış haliyiz. Gelişip değişmeye devam ediyoruz ve yaşadığımız, deneyimlediğimiz her şey yeme alışkanlıklarımızı da etkilemeye devam ediyor. Bugün size doğru gelen bir şey 1 yıl sonra tamamıyla farklı gelebilir. Beslenmede de aynı şekilde geçmişteki beslenme düzeni ve şu anki düzeniniz birbirinden çok farklı olabilir. Çünkü insan gelişmeye dönüşmeye devam eder bir sene önceki siz değişmişken beslenme düzeninizin aynı kalması ne kadar olası olabilir? Yaptığımız en büyük hatalardan biri geçmiş ile şu anı kıyaslamak. Geçen yıl bu kadar kilolu değildim, bu kadar yemezdim, bu kadar acıkmazdım, geçen ay bu kadar karbonhidrat yemezdim, tatlı yemezdim, belim bu kadar kalın değildi vs. Halbuki geçmişe takılıp kalmak yerine bugüne gelmek ve elimizde olan bize, gelişip dönüşen bize bakmalı ve odaklanmalıyız.
Bugünkü siz kimsiniz, nasıl endişeleriniz, nasıl sorumluluklarınız, nasıl bir rutininiz var? Bu günlerde ne hissediyor ne düşünüyor ne yaşıyorsunuz? Kendimizi dinlemeli ve ne hissettiğimizi ne düşündüğümüzü bilmeliyiz. Tabii ki bu zamanla gelişecek bir şey. Duygusal ve fiziksel açlığı birbirinden ayırmak kendinizi dinledikçe, öğrendikçe gelişecektir. Size uygun olmayan bir ayakkabıyı giyip evden çıktığınızı farz edin, gün sonu eve geldiğinizde onu ayağınızdan çıkarıp fırlatmak isteyeceksiniz. Aynı şekilde size uygun olmayan bir beslenme programı ile beslenmek de aynı hisleri uyandıracaktır. İnternette veya sosyal medyada dolaşan bir sürü diyet veya beslenme programları var. Eşinizin dostunuzun uygulayıp kilo verdiği program sizi kötü etkileyip tüm dengenizi alt üst edebilir. Lütfen direkt kendinize alıp uygulamayın. Sosyal hayatınız, yeme saatiniz, yaşam stiliniz, güncel vücut değerlerinize göre hazırlanan bir program ancak sizi dengeli bir yaşama ve düzene kavuşturur.
15 dakika bekleme süresi! Kendinize 15 dakika yiyemeyeceğinizi söyleyin, erteleyin. Bu gerçekten çok önemli, bu 15 dakikada olur mu demeyin. Kendinize bu süreyi tanıyın ve kendinizi dinleyin. Aklınızı asıl meşgul eden konuyu ve neyden kaçınmak için yeme dürtünüzü ateşlediğinizi anlayın. Eğer 15 dakika sonra hala yemek istiyorsanız yemekte özgürsünüz. İnanın zamanla bu sistemle ilk istediğiniz kadar arzulamayacaksınız o yiyeceği ve yavaş yavaş iradeniz güçlenecek. Duygusal yeme otomatik ve dalgın, ne yediğimizin farkında olmadan yemek ile sonuçlanır. Bu nedenle aşırı yeme davranışı sergileriz. Canınızın çektiği yiyeceği görmeyeceğiniz bir yere kaldırın bu süre boyunca veya bu tür yiyecekleri yaşam alanınızda bulundurmayın en azından bu süreçte biraz yol kat edene kadar. Ayrıca elbette günlük beslenme rutininizin sağlıklı ve doyurucu olduğundan emin olun. Yeterli su tüketimine mutlaka dikkat edin! Yeterince su içmediğinizde bu tarz açlık hissetmeniz çok daha olasıdır.
Size en uygun beslenme programı için paketleri inceleyip sorularınızı simgefitness@gmail.com üzerinden bana ulaştırabilirsiniz. Paketlere link üzerinden ulaşabilirsiniz.https://simgetopcu.com/product?category=uzaktan-egitim
Mutlu günler dilerim.